Gereksiz alınan vitaminler kanser riski var

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeltekin Demirel, vitaminlerin ilaç yoluyla fazla alınmasının, aralarında kanserin de olduğu çeşitli hastalıklara neden olabileceğini bildirdi.Demirel, vitaminlerin vücuttaki bazı tepkimelerin olması için gerekli aracılar olduğunu belirtti. Vücuttaki kemiklerin ve dokuların gelişmesi, yaraların iyileşmesi açısından vitaminlerin önemli olduğunu aktaran Demirel, insanların vitamin haplarına bazı vitaminleri az aldıkları ve kötü beslendikleri dönemde başvurmaları gerektiğini ifade etti. Vitaminlerin ilaç olarak yaşlılıkta ya da çocuklukların hızlı büyümesinin olduğu dönemde kullanılmasının daha uygun olduğunu dile getiren Demirel, doktor kontrolünde alınması gerektiğini çünkü fazla alınan her vitaminin vücuda ciddi düzeyde zarar verebileceğini söyledi.
Özellikle mevsimsel geçişlerde vücudun direncinde daha fazla düşme olduğunu aktaran Demirel, şunları kaydetti:
''Bu dönemde vitamin takviyesi yapılması gerekir. Ama önemli düzeyde vitamin eksiği olmayanlar ilaç yerine mevsim sebze meyvelerini yemeliler. Tabi her şeyden önemlisi dengeli beslenmektir. Yağ, protein ve karbonhidrat dengeli alınırsa vitamin açısından bir sorun yaşanmaz. Yani kişiler ilaç yerine yiyeceklerle vitamin eksiğini karşılamalı, mantıklı olan budur. Vitaminlerin dışında diğer önemli bir faktör ise egzersiz yapmaktır. Egzersiz insan vücudunu hastalıklardan koruyan en önemli faktörlerden biridir.''
Prof. Dr. Demirel, vitaminlerin de bir ilaç olduğunu vurgulayarak, bunları, kötü beslenenler, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, hamile kadınlar ve çocukluk döneminde hızlı gelişime ihtiyacı olanların doktor tavsiyesi halinde kullanmasının daha doğru olacağını dile getirdi.
Çocukluk çağının gelişme ve hızlı büyüme dönemi olduğu için vücudun bu dönemde C vitaminine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Demirel, ''Çocukta B vitaminine sinirlerin gelişimi açısından, D vitaminine kemiklerin gelişimi açısından ihtiyaç duyulabilir. Tabi bu vitaminler de ihtiyaç olduğu kadar verilmeli, ihtiyaç olmadığı bir dönemde almanın bir mantığı ve yararı yoktur'' dedi.
VİTAMİN HAPLARI SİNİRSEL HASTALIK YAPABİLİR
Prof. Dr. Yeltekin Demirel, vitaminlerin ilaç yoluyla fazla alındığında birtakım rahatsızlıklara yol açtığını söyleyerek, şöyle devam etti:
''Vitaminler ilaç yoluyla uzun süreli alındığında kusma, halsizlik, yorgunluk ve nörolojik dediğimiz sinirsel hastalıklara neden olabilir. Kas ağrıları, kramplar gibi sorunlar çıkarabilir. Aynı zamanda yapılan değişik çalışmalarda da düzenli beslenen kişilerde, yaşlı olmayan, kronik hastalığı olmayan kişilerde vitamin hapı alımının çok yararlı olmadığı hatta çok alımında birtakım sorunlar ortaya çıkardığı gözlenmiştir. Örneğin E vitamininin düzenli olarak alımının erkeklerde prostat kanseri riskini artırdığı, C ve E gibi multivitaminlerin bir arada alındığında akciğer kanseri riskini artırdığı, sigara içenlerde akciğer kanseri riskini çok daha fazla artırdığı, A vitamininin fazla alınmasının körlüğe yol açabildiği gözlenmiştir. Bu nedenle vitaminleri gereksiz yere ilaç yoluyla almamak gerekir. (Bir ya da iki tablet almakla bir şey olmaz) diye düşünen insanlar yanlış düşünüyorlar.''

İşte Sağlıklı çocuğun sırrı bunda

Doğru beslenen çocuğun hastalıklara yakalanma riski azalıyor. Bebeğe ilk 6 ay sadece anne sütü vermek ve 6. aydan sonra anne sütüne yaklaşık 2 yıl ek gıdalarla devam etmek, obezite ve kronik hastalık riskini azaltıyor.Beslenme, büyüme ve gelişme sürecinin çok hızlı olduğu bebeklik ve çocukluk döneminde ayrı bir önem taşıyor. Yeterli ve dengeli beslenen çocukların sağlıklı büyüme ve gelişimi sağlanıyor, hastalıklara karşı direnci artıyor ve okul performanslarında artış görülüyor.
Bebeğe ilk 6 ay sadece anne sütü vermenin, 6. aydan sonra da anne sütüne ek gıdalarla beraber yaklaşık 2 yıl devam etmenin obezite ve kronik hastalık riskini azaltabileceğini söyleyen Çocuk Sağlığı Uzmanı Dr. Nur Özden Çalışkan, bazı besinlerin zararlarına dikkat çekiyor. Çalışkan, kolalı içecekler, gazozlar, hazır meyve suları, çikolata, gofret, şeker gibi karbonhidrattan zengin ve kızarmış yiyecekler gibi yağdan zengin gıdaların kısıtlanması gerektiğini söylüyor. Dr. Çalışkan, bebeklik ve çocukluk çağında dikkat edilecek beslenme kurallarını dönemlere ayırarak şöyle anlatıyor:
0-1 YAŞ: SÜT ÇOCUKLUĞU DÖNEMİ
"Bebeğin gelişimi normal seyirde ilerliyorsa ilk 6 ayda besin kaynağı sadece anne sütü olmalı. 6. ayın sonunda ek gıdalara başlanmalı. 6-9 ay arasında günde sadece 200 ek kaloriye ihtiyaç duyan bebeklerde bu değer 9-12 ay arasında 300 ek kalori olmalı. Ek gıdalar bebeklere dikkatle verilmeli. Ek gıdalara önce tek tek başlanmalı, sonra da diğer ek gıdalar yine tek tek eklenmeli. İlk 1 yaşta bebeklerde tuz ve şeker kullanmak kesinlikle yasak.
1-3 YAŞ: OYUN ÇOCUKLUĞU, 4-6 YAŞ OKUL ÖNCESİ DÖNEM
Çocuklar 1 yaşından sonra ebeveynlerinde gördüklerini taklit eder. Bu nedenle anne-baba ve bakıcı gibi çocuğun bakımından sorumlu kişilerin kendi beslenme davranışlarına da dikkat etmesi gerekir. Bu dönemde ebeveynler özellikle yemek ve içecek seçimleri ile yeme alışkanlıklarına dikkat etmeliler. Bir diğer konu ise yemek porsiyonları. Çocuklarının sürekli az yediğinden şikayet eden ebeveynler, kendi ölçülerine göre değil çocuğun gereksinimlerine ve yaşına uygun porsiyonlar hazırlamalı. Bu dönemde çocuklar kendileri için önem taşıyan gıdaları farklı sebeplerden dolayı reddedebilirler. Ebeveynler bu durumun geçici bir süreç olduğunu unutmamalı ve çocuğun reddettiği besinleri daha eğlenceli bir halde sunmalı.
6-12 YAŞ: OKUL DÖNEMİ
Çocuk artık evden çıkmıştır ve ne yemek istediğine kendi karar verir bir konuma geçmiştir. Aileler okul menülerinde bulunan yemekleri ve içeriklerini takip etmeli ve çocuklarıyla konuşarak doğru tercih yapmaları konusunda onları yönlendirmeliler. Ara öğün her yaşta olduğu gibi okul döneminde de beslenme konusunda oldukça önemli. Ara öğün alışkanlığı olmayan çocuklar sağlıksız atıştırmalıklara daha düşkün oluyor. Bu yüzden çocukların çantalarına mutlaka sağlıklı atıştırmalıklar konmalıdır.
BESLENME ÇANTASINDAKİ ATIŞTIRMALIKLAR NELER OLMALI?
• Taze ve kuru meyveler,
• Fındık, ceviz, badem gibi yemişler,
• 1 kutu süt ya da ayran,
• 1 dilim ev yapımı kek ya da kurabiye.
ADÖLESAN (ERGENLİK) VE GENÇLİK DÖNEMİ
Gençler bu dönemde kimlik arayışı içindedir, bağımsız olmaya, kabul görmeye çabalar ve dış görünüşleri ile fazla ilgilidirler. Düzensiz öğün ve öğün aralarında atıştırma, ev dışında yemek yeme alışkanlığı ve ayaküstü beslenme biçimi de bu dönemde ağırlık kazanır. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları yaşla birlikte artış gösterir. Ailelerin erken dönemden başlayarak sağlıklı beslenme alışkanlıklarını çocuklarına kazandırmaları gerekir.
ÇOCUKLARDA OBEZİTE NASIL ÖNLENİR?
• Bebeklere ilk 6 ay sadece anne sütü verilmeli, 6. aydan sonra da anne sütünü en az 2 yıl kadar ek gıdalarla beraber devam edilmeli.
• Çocukların dengeli ve yeterli beslenmesine ve 3 ana, 3 ara öğün alışkanlığının küçük yaştan itibaren kazandırılmasına özen gösterilmeli.
• Çocukla birlikte sofraya oturulmalı, yararlı besinleri yemesi halinde ödül olarak pasta, tatlı, çikolata, şekerleme önerilmemeli. Ancak bu gıdalar daha çekici olmaması açısından yasaklanmamalı.
• Kolalı içecekler, gazozlar, hazır meyve suları, çikolata, gofret, şeker gibi karbonhidrattan zengin ve kızarmış yiyecekler gibi yağdan zengin gıdalar kısıtlanmalı.
• Hızlı yemek yemenin, yemek aralarında abur cubur atıştırmanın ve gece yatmadan önce yüksek kalorili yiyecekler almanın önüne geçilmeli.
• Çocuklara günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapmalarını sağlayacak ortam ve yaşam biçimi oluşturulmalı.
• Çocukların saatlerce televizyon ve bilgisayar önünde zaman geçirmesi engellenmeli.
• Gerektiğinde çocukla birlikte oyun oynanmalı, top, ip, raket gibi fiziksel faaliyet gerektiren oyuncaklar alınmalı, basit aile yürüyüşleri yapılmalı.
• Çocuğun okul spor faaliyetlerine katılımı (basketbol, voleybol, futbol, yüzme) teşvik edilmeli.

Kaynak:sabah

Galatasaray - Orduspor Karşılaşması 25 Şubat

Spor Toto Süper lig 23. Hafta mücadelesinde Galatasaray Orduspor'u ağırlayacak. TT Arenada oyanancak maç nefesleri kesecek. Galatasaray Orduspor maçı ne zaman saat kaçta? Ligde liderliğini sürdüren Galatasaray Orduspor karşısına nasıl bir 11'ler çıkacak. Puan farkının kapanmasını istemeyen sarı-kırmızılı takım tamamen maça odaklanmış durumda. Galatasaray Orduspor'u evinde ağırlayacak. Galatasaray Orduspor maçı ne zaman saat kaçta? Burak Yılmaz Orduspor filelerini boş geçecek mi?Hafta içi Devler Ligi mücadelesinde Schalke karşısında istediği sonucu elde edemeyen ve tur umutlarınıAlmanya'daki maça bırak Galatasaray tekrar lige dönüyor. En yakın rakibi Fenerbahçe'nin 6 puan önünde rahat bir konumda bulunan lider, sahasındaHector Cuper'in Orduspor'unu konuk ediyor.
Didier Drogba ve Wesley Senijder'in gelişiyle ciddi bir hava yakalayan, bunun yanında hücum hattının oldukça güçlerinden sarı-kırmızılılar, Karadeniz ekibi karşısında herhangi bir sürpriz yaşamak istemiyor.
Ligin ilk yarısında namağlup gittiği Orduspor deplasmanında şok bir mağlubiyet alan Fatih Terim'in öğrencileri bu kez çok daha dikkatli olacaktır.
Rakip Orduspor ise uzun süre kötü performans sergilediği ligde son haftalarda çok daha dengeli bir futbol oynuyor. Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında galibiyeti son anda kaçıran ancak puan almayı başaran Orduspor, alt sıralardan az da olsa uzaklaşmış durumda. Onlar için bu maçtaki hedef ilk maçta olduğu gibi bir sürprizin altına imza atarak daha da fazla rahatlamak olacaktır.Galatasaray, Spor Toto Süper Lig’in 23. haftasında oynayacağı Orduspor maçı hazırlıklarını sürdürüyor.
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde gerçekleştirilen antrenmanın ilk bölümünde, performans uzmanı Scott Piri yönetiminde ısınma ve açma-germe hareketleri yapıldı. İdman taktik çalışmalar ile son buldu.
Sarı-kırmızılı ekip, Orduspor maçı hazırlıklarına yarın saat 12.00'de Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapacağı antrenmanla devam edecek.

Fenerbahçe Kasımpaşa Karşılaşması 24 Şubat

Sarı-lacivertliler, Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde, teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde basına kapalı olarak çalıştı. Dün akşamki BATE Borisov maçının 11'inde başlayan oyuncuların rejenerasyon çalışmalarıyla antrenmanı tamamladığı bildirildi. Diğer oyuncuların ise ise koşu ve ısınma hareketleriyle başladıkları antrenmanı, iki grup halinde gerçekleştirilen 5'e 2 top kapma ve pas çalışmalarıyla sürdürdüğü, dar alandaki pas organizasyonlarının ardından, yine dar alanda yapılan çift kale maçla antrenmanın tamamlandığı duyuruldu.
Bu arada, eşi doğum yapacağı için teknik direktör Kocaman'dan izin alarak Fransa'ya giden Sow'un antrenmanda yer almadığı kaydedildi. Fenerbahçe, Kasımpaşa maçının hazırlıklarını yarın yapacağı antrenmanla tamamlayacak.Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu'nda Kasımpaşayı konuk ediyor.24 Şubat 2013 saat 19:00 da başlayacak olan mücadele ligtv ve TRT RADYO 1 den naklen yayınlanacak.Ayrıca maçın radyo anlatımı siteniz haberaj.com da olacak.
Süper Toto Süper Lif 2.si Fenerbahçe zirve den kopmamak için Kasımpaşa karşısında mutlak kazanmak zorunda.Lider Galatasaray ile arasındaki 6 puanlık farkın dahada açılmaması için Kasımpaşa maçı Fenerbahçe için final niteliğinde.Hafta içi Avrupa Lig'in de son 16 ya kalarak Tarihe geçen Fenerbahçe ilk kez yakaladığı bu başarının ardından Lig de de yoluna devam etmek istiyor.
Lig'in güçlü ekiplerinden Kasımpaşa ise Kadıköy'de süpriz peşinde.Üst sıralardan kopmak istemeyen ve Avrupa Kupalarına katılma şansını kaybetmek istemeyen Kasımpaşa bu maçtan 3 puan hedefliyor.
Fenerbahçe lig de 2.sırada ve puanı 37 Kasımpaşa ise 6.sırada ve puanı 33

Sivasspor - Beşiktaş Müsabakası 23 Şubat

Spor Toto süper ligin iddialı ekiplerinden Beşiktaş Sivas Deplasmanında. Sivasspor Beşiktaş Maçı hangi kanalda olacak.
Spor Toto süper ligin iddialı ekiplerinden Beşiktaş Sivas Deplasmanında. Sivasspor Beşiktaş Maçı hangi kanalda olacak.
Ligde bir türlü aradığı istikrarı yakalayamayan Beşiktaş Buz gibi havada sivasspor karşısında galibiyet arayacak.
Maç öncesinde Beşiktaş takımının golcü Futbolcusu Almeida sakatlığı nedeniyle kadroda yer almıyor.
En son bilgilere göre Beşiktaş Sivasspor karşısına McGregor, Hilbert, Sivok, Ersan Gökhan, İbrahim Toraman, Holosko, Fernandes, Veli, Olcay, Niang ilk 11'i ile çıkması beklenirken ev sahibi Sivasspor ise sahaya Borjan, Erhan, Rajnoch, Navratil, Ziya, Hakan, Kadir, Aatif, Erman, Grosicki, Enaramo ilk 11'i ile çıkacak.
Bu arada başkan Fikret Orman’ın, Yıldırım Demirören’in senetleri aldığı ve ibraya açılacak son 1,5 aylık icraatiyle ilgili gelel kurul üyelerinin aleyhte oy kullanmısını önereceği ileri sürüldü. Böylelikle sadece iki yöneticinin imzasıyla Demirören’e verilen senetlerin geçersiz hale gelmesinin önünün açılacağı, Demirören’in alacaklarını tahsil için mahkeme yoluna düşmesi gerekecek. Bugüne kadar Beşiktaş’ın mali genel kurullarında hiç bir Beşiktaş başkanı için red oyu kullanmayan Fikret Orman’ın oylamada bu kez nasıl bir tutum sergileyeceği de merak konusu.
2013 yılına kabus gibi bir giriş yapan Beşiktaş, bugün zorlu bir karşılaşmaya çıkıyor. Ligin ikinci yarısında oynadığı 4 maçta sadece 1 galibiyet alabilen ve 5 puan toplayan Siyah-Beyazlılar, bugün zorlu Sivasspor deplasmanında galibiyet arıyor. Zirveden kopmamak adına sahaya çıkacak olan Samet Aybaba ve öğrencilerinin zorlu sınavı, saat 19.00 ' da başlıyor. Sivas 4 Eylül Stadı ' nın ev sahipliği yapacağı mücadeleyi hakem Çağatay Şahan yönetiyor. Müsabakayı Lig TV naklen ekranlara taşıyor. Maçı BeyazGazete.Com'dan canlı takip edebilirsiniz.
Siyah-Beyazlılar ' da, Sivasspor mücadelesi öncesinde teknik direktör Samet Aybaba kadro kurmakta sıkıntı yaşıyor. Cenk Gönen, İsmail Köybaşı, Mustafa Pektemek, Uğur Boral, Almeida, Dentinho, Necip Uysal ve Oğuzhan Özyakup sakatlıkları nedeniyle bugün forma giyemeyecekler. Cezasını tamamlayan İbrahim Toraman ise memleketi Sivas ' ta sahaya kaptan olarak adım atacak.
Kritik Seri Başlıyor
Beşiktaş, bugünkü Sivasspor sınavıyla zorlu bir seriye de başlayacak. Beşiktaş ' ın ligdeki kaderi, üst üste oynayacağı Sivasspor, Fenerbahçe ve Trabzonspor karşılaşmalarıyla şekillenecek.

Şefkat Tepe 99. bölüm 23 Şubat

Türkiye"nin terör sorunlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren Şefkat Tepe, gündemi sarsacak konularıyla ekrana gelmeye devam ediyor. Şefkat Tepe 99. Bölüm'de;
Serdar'ı arayan general, iddialar büyüdüğü takdirde, Sungurlar'a yargı yolunun açılacağını ve hapse gireceklerini söyler
Diğer yandan bir otobüs dolusu masum çocuğu kaçıran örgüt üyeleri, çocuklara takas olarak Serdar'la Celil'i ister. Bu durum karşısında çaresiz kalan iki arkadaş teslim olur.
Türkiye"nin terör sorunlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren ŞEFKAT TEPE, heyecan dolu yeni bölümüyle 23 Şubat Cumartesi, saat 19.50"de Samanyolu TV"de.

Nar kabuğu yararları her derde deva

Meyve ve meyve suyu olarak tüketilen narın kabuğunun, meme kanseri başta olmak üzere hemen hemen tüm kanser türlerini önleyici ve iyileştirici faydaları olduğu bildirildi.Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, narın insan sağlığına faydalarının saymakla bitmeyeceğini, bu nedenle de bol bol tüketilmesi gereken bir meyve olduğunu söyledi.
Tacıyla adeta meyvelerin kralı olan narın, her derde deva bir ilaç olduğunu ifade eden Uslu, ''Nar bağışıklık sistemini güçlendirerek, bizleri başta kanser olmak üzere pek çok hastalıktan da korumaktadır. İçerdiği flovanoidler, vitaminler, polifenoller, antosiyaninler, taninler vasıtasıyla kolesterol ve şekeri de dengeleyen özellikle hicaz narı, kalp ve damar sağlığımızı koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini çok önemli oranda engellemektedir'' dedi.
Mucizevi bir şifa kaynağı olan narın kabuk, zar, çekirdek ve sudan oluştuğunu vurgulayan Uslu, şunları söyledi:

''Nar suyunun genel damar sağlığını, özellikle de kalbi koruduğu, damar tıkanıklıklarını geriletme ve tansiyon düşürücü etkileri herkes tarafından bilinmektedir. Halkımız narı, suyunu içerek tüketmektedir. Narın içindeki zarlar ile yendiğinde mide ülserini iyileştirdiği ise pek az kişi tarafından biliniyor. Yine son günlerde pek çok firmanın satışa sunduğu nar çekirdeği yağı, çok değerli punicic acid içermektedir. Nar çekirdeği yağı özellikle cildimizde kırışıklıkları ve yaşlanmayı gidermekte, saçlarımızda canlılık ve saç çıkarıcı etkileri nedeniyle ilaç endüstrisi tarafından önemli miktarda kullanılmaktadır.''
''Nar kabuğu, suyundan daha fazla değerlidir''
Nar kabuğunun ise Türk halkı tarafından hiç kullanılmadan çöpe atıldığına dikkati çeken Uslu, şöyle devam etti:
''Halbuki Çin'deki Instutute of hygiene and Environmental Medicine (Hijyen Enstitüsü ve Çevresel Tıp Bilimi) kuruluşunun yaptığı son araştırmalara göre, nar kabuğu, suyuna göre daha fazla oranda değerli bileşikler içermektedir. Yani nar suyu bir ilaç gibi sağlığımız için faydalıdır, ancak kabuğu suyundan daha fazla değerlidir. Nar kabuğu içinde bulunan ellagik asit, başta meme kanseri olmak üzere hemen hemen tüm kanser türlerini hem önleyici hem de iyileştirici faydalar sağlamaktadır. Nar kabuğundaki flavanoitler, fenolik bileşikler ve antioksantlar suyundan çok daha fazla miktardadır.''

Prof. Dr. Uslu, araştırmaların, nar kabuğunun kötü huylu kolesterolü azalttığı, beta hücrelerini artırarak diyabetli hastalara, kalp ve damar hastalarına suyuna göre çok daha önemli faydalar sağladığını gösterdiğini anlatarak, şunları kaydetti:

''Nar kabuğunda bulunan ellagik asit antioksidan, anti-mutajen ve anti-kanser özelliklere sahiptir. Çalışmalar meme, yemek borusu, cilt, bağırsak, prostat ve pankreas kanserlerinde anti-kanser özelliğini göstermiştir. Ellagik asit P53 geninin kanser hücrelerince yok edilmesini engellemektedir. Ellagik asit kansere neden olan moleküllere bağlanarak onları çok önemli bir oranda etkisizleştirmektedir. Bu yüzden özellikle kanserli hastaların kullanımı amacıyla ellagik asitli içecekler başta İsrail olmak üzere pek çok ülkede eczahanelerde satılmaktadır. Nar kabuğu narın en değerli yeri iken ülkemizde meyve suyu fabrikaları bu değerli maddeyi üstüne bir de para vererek çöpe atmaktadır.

Yine kanserli hastaları tedavi etmek için nar kabuğundan hazırlanmış ellegik asitli kapsüller 50 gramı 50 dolardan eczahanelerde satılmaktadır. Bir firma yüzde 95 saflıktaki nar kabuğundan ürettiği ellagik acitin 1 gramını 83 avrodan satmaktadır. Görüldüğü üzere nar kabuğu nar suyundan çok çok daha fazla değerlidir.

Kanserli hastaların ilk başta vücutlarının pH'sını 7.4'ün üzerine çıkarmaları gerekmektedir. Bunun için gerekli çabayı göstermeleri gerekmektedir. O halde hem kansere yakalanmamak için hem de kansere çözüm amacıyla artık hiçbir işe yaramayan siyah çay, asitli içecekler yerine yeşil çay, ada çayı, zeytin yaprağı çayı gibi bitki çayları ve özellikle de nar kabuğu çayını tüketelim.''
''Sıkılan narın kabukları asla atılmamalı''
Ellagik asit sayesinde nar kabuğunun, kanser hastalığına karşı çok önemli koruyucu, hatta kanseri tedavi edici özellikleri olduğu vurgulayan Uslu, ''Bununla ilgili literatürde çok fazla makale yayınlanmıştır. Tüm bu etkileri nedeniyle özellikle meyve suyu fabrikalarından atılan tüm nar kabuklarının kurutularak özellikle büyükbaş hayvanların gıdalarına karıştırılması durumunda bu hayvanların da daha az hastalığa yakalanması ve sağlıklı olmaları sağlanacaktır. Böylece büyükbaş hayvanlara gereksiz yere antibiyotikler verilmeyeceğinden, bu hayvanların sütünü ve etini kullanan bizlerin de bu antibiyotiklerden etkilenmemizin önüne geçilmiş olacaktır'' dedi.
Prof. Dr. Uslu, evde sıkılan narın kabuklarının asla atılmaması gerektiğini de belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gölgede veya 40-50 dereceyi geçmeyecek ortamlarda kurutarak, ufaladığımız nar kabuklarını serin bir yerde saklayalım. Daha sonra 100 gram kaynamış suya, 2 gram nar kabuğu atarak, yaklaşık 10 dakika kaynatıp suyunu hemen her gün çay olarak tüketelim. Böylece başta kanser, kalp ve şeker hastalıkları olmak üzere pek çok hastalıktan kendimizi korumuş olacağız. Hatta çay içmekten üşenirsek, kurutulmuş ve parçalanmış nar kabuklarını, kahve çekme makinelerinde toz haline getirip, bir çay ya da kahve kaşığı tozu salata, peynir gibi gıdalarla direk olarak ta tüketebiliriz. Özellikle şeker hastaları beta hücrelerini artıracak bu tozu tüketmeye özel çaba göstermelidir. Genelde tüm meyvelerde olduğu gibi narın da en değerli yeri kabuğudur. Bir ilaç gibi içtiğimiz nar suyundan arta kalan kabukları da asla atmayalım ve başta kanser, şeker ve kalp olmak üzere hemen hemen tüm hastalıklardan korunalım.''

Kaynak:sabah

İşte Bu 6 vitamini eksik etmeyin

Doktor Mesut Özel, insanların vitamin ihtiyaçlarının anne karnında başladığını ve çocukların beslenmesi için 6 vitaminin eksik edilmemesi gerektiğini söyledi.Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Mesut Özel, çocukların gelişiminde vitaminlerin önemi, vitamin eksikliklerinde yaşanan sağlık problemleri ve vitamin eksikliklerinin nasıl giderileceği konusunda bilgiler verdi. Vitaminlerin çocuk sağlığı ve gelişiminde büyük önem taşıdığını belirten Özel, 'Vitaminlerin vücutta yapı taşı olmaları sebebiyle eksikliklerinde geri dönüşümü olmayan ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabilmektedir. İnsanların vitamin ihtiyacı anne karnında başlar. Çocukların sağlıklı gelişimi için gerekli olan başlıca 6 vitamin A,B, C, D,E,K vitaminleridir' dedi.
A, D, E, B ve C vitaminlerinin çocukların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ifade eden Doktor Özel, 'Çocukların bağışıklık sisteminde büyük önem taşıyan vitaminlerin büyük kısmı doğal yollardan yeterli bir şekilde alınsa da iştahsızlık, beslenme bozukluğu, yanlış beslenme ve bazı infeksiyonlar ile vücutta bu vitaminlerin eksikliği söz konusu olabilmektedir. Bu vitaminler arasında özellikle de A, D, E, B vitamin kompleksi olarak adlandırdığımız vitaminler ile C vitamini bağışıklık sisteminin normal çalışmasında etkin rol oynamaktadır' diye konuştu.
Çocuklarda vitamin eksikliğinin ortaya çıkmadan önce bazı belirtiler verdiğinin altını çizen Özel, 'Bu belirtilerin iyi değerlendirilerek eksikliğin yerine konulması için vitamin takviyesi yapılması gerekiyor' dedi.
Doktor Mesut Özel, vitaminlerin eksikliğinde hangi belirtilerin çıktığını ise şöyle sıraladı:
'A vitamini eksikliğinde, kilo alamama, boyun uzamaması, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması, gözyaşının yetersiz salgılanması ile kuru ve pullanmış deri, halk arasında tavukkarası diye adlandırılan gece körlüğü, yüksek tansiyon, saçta ve tırnaklarda kırılmalar, ciltte kuruma, halsizlik ve infeksiyonlara karşı dirençsizlik görülebilmektedir.
D vitamini, kemiklerde kalsiyum ve fosfor dengesini düzenler. Eksikliğinde, huzursuzluk, baş terlemesi, kaşıntı, uyku bozuklukları, ileriki aşamalarda kas güçsüzlüğü (özellikle karında kurbağa karnı görünümü), kafatasında yumuşama, başın arkasında yassılaşma, asimetri, büyümüş bıngıldak, kafatası büyüklüğü ve geciken bıngıldak kapanması, dişlerin geç çıkması, diş çürümeleri, diş minesi bozuklukları, kaburgalarda kemik - kıkırdak bileşiminde raşitik tesbih taneleri denilen şişlikler, güvercin göğsü denilen göğüs orta kısmında içe çöküklük, (Harrison oluğu), uzun kemiklerin bükülmesi, kemiklerde çabuk kırılmalar, sırt kemiğinde eğrilikler, kalça kemiğinde deformiteler ve sık geçirilen alt solunum yolu infeksiyonları ile tekrarlayan bronşit atakları görülebilir. Tüm bu bulguların en büyük sebebi yetersiz D vitamini almak ve güneş ışığından yeterince yararlanamamaktır.
E vitamini, metabolik hızın çok arttığı okul ve ergenlik çağında zararlı maddeleri temizleyici etkisi vardır. Eksikliğinde hemolitik anemi, ödemler (vücutta sıvı toplanmasına bağlı şişlikler) saç ve cilt sağlığında bozulma görülebilir.
K vitamini, normal durumlarda vücutta barsaklarda bulunan bu vitamin bakteriler tarafından yapılır. Pıhtılaşma faktörlerinin sentezi için gereklidir. Eksikliğinde kanamalarda artış (diş eti, yaralar, burun, mide- barsak sistemi kanamaları vs.) görülür.
B1 (TİAMİN) vitamini, büyüme döneminde sinir sisteminin gelişimi ve hızlı metabolizma için B1 vitaminine ihtiyaç vardır. Özellikle gelişmiş ülkelerde besinlerin aşırı kaynatılması sonucunda içindeki B1 vitamininin büyük ölçüde yitirilmesine neden olur. Eksikliğinde kusma, iştahsızlık, huzursuzluk, nefes almada zorluk, kalp çarpıntısı, morarma, kalp yetmezliği, merkezi sinir sistemi bozuklukları, emziren annede sütteki tiamin eksikliğine bağlı olarak bebekte kalp yetmezliği, ses kaybı, görme refleksi eksikliği ile karakterize infantil beriberi hastalığı görülebilir.
B6 vitamini, eksikliğinde; sinir sistemi hastalıkları, kansızlık ve halsizlik, böbrek taşları, infeksiyonlara karşı direnç düşüklüğü görülüyor.
B12 vitamini, B12 vitamininin uzun süreli eksikliği; uyuşukluk, kolay hastalanma, kansızlık, çocuklarda iştahsızlık ve gelişimini tamamlayamama gibi durumlara sebep oluyor.
C vitamini, yeterli miktarda C vitamini almayanlarda kas zayıflığı, romatizma, dolaşım sistemi rahatsızlıkları, diş çürümeleri, dişetlerinin çabuk kanaması ve dişeti infeksiyonlarına yatkınlık, yara iyileşmesinde gecikme, selülit ortaya çıkabiliyor.
Folikasit (folat), eksikliğinde kansızlık, halsizlik, aşırı huzursuzluk, gelişme geriliği, nöromotor gerilik, kronik ishal, ağız içinde geçmeyen yaraları, infeksiyon hastalıklarına karşı direnç düşüklüğü oluyor.'
KEMİK SAĞLIĞI İÇİN D VİTAMİNİ
Çocuklarda kemik sağlığı için hangi vitaminler alınmalıdır? sorusunu değerlendiren Özel, 'Kemik sağlığında etkili vitaminlerin başında D vitamini geliyor. Bunun yanında kemik sağlığı ve gelişimi için K, C vitaminleri, folikasit, E vitamini, A vitamini, B1, B6 vitaminleri alınmalıdır' şeklinde konuştu.
'GEREKSİZ YERE VİTAMİN ÇOK YANLIŞ'
Çocuklara gereksiz yere vitamin vermenin çok yanlış olduğunu belirten Özel, 'Sağlıklı, iyi beslenen bir çocukta vitamin eksikliği olmaz, dolayısıyla gereksiz vitamin kullanımında özellikle yağda eriyen vitaminler (A, D, E, K) vücutta birikir ve hastalığa sebebiyet verir. Çocuklarda vitamin eksikliği bulguları iştahsızlık, çabuk yorulma, öğrenme güçlüğü ve konsantrasyon bozukluğu, görme işitme problemleri, sık tekrarlayan infeksiyonlar, ağız dudak ve dişetinde tekrarlayan ve zor iyileşen yaralar, ciltte döküntü, saç ve cildin parlaklığını hacmini kaybetmesi, tırnaklarda büyüyememe ve şekil bozuklukları, kemiklerde şekil değişikliği, bacaklarda içe bükülme ve kafa kemiklerinde yassılaşma olarak sayılabilir. Sağlıklı dişler için gerekli vitaminler arasında A, D, C, E vitamini ve B kompleks vitaminlerini sayabiliriz' dedi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Mesut Özel besinlerdeki vitaminleri ise şöyle sıraladı:
A Vitamini: Balık, yumurta, kırmızı et, süt ve yoğurt, havuç, kayısı, kavun, şeftali, ıspanak, brokoli, roka, maydanoz, dereotu, tere A vitamini ve A vitamininin öncü maddesi olan beta karotenin en iyi kaynaklarıdır.
D Vitamini: Yağlı balıklar, yumurta sarısı, peynir ve sütte bolca bulunur. Ayrıca D vitaminin vücutta da yapılabilmesi ve aktivitesi için direk güneş ışığı ihtiyacı kaçınılmazdır.
E Vitamini: Bitkisel yağlar, ay çekirdeği, yer fıstığı, yeşil yapraklı sebzeler ve kepeği ayrılmamış un, E vitamini içermeleri sebebiyle önemlidir.
K Vitamini: Özellikle yeşil yapraklı sebzeler başta olmak üzere sebzelerde, meyvelerde, yağlı tohumlarda (ceviz, badem, fındık) yumurtada, etlerde, süt ve türevlerinde yeterli miktarda K vitamini vardır.
B1 Vitamini (TİAMİN): Et, makarna, ekmek, pilav, kuru baklagiller, tam tahıllar, ay çekirdeği.
B2 Vitamini: Balık, yoğurt, süt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler, karaciğer ve zenginleştirilmiş tahıllarda bolca bulunur.
Niasin: Gıda hazırlama sırasında çok az kayba uğradıkları için en dayanıklı vitaminlerdendir. Tavuk, hindi, balık, mantar, buğday kepeği, yer fıstığı, ay çekirdeği, süt, yoğurt, peynir, yumurta ve patates bilinen en iyi kaynaklarıdır.
B6 Vitamini (PİRİDOKSİN): Muz, patates, nohut, balık, tavuk, kavun, ıspanak, brokoli, kırmızı et, domates, bira mayası, ay çekirdeği ve yer fıstığı önemli kaynaklarıdır.
B12 Vitamini: Sadece hayvansal gıdalar B12 vitamini içerir.
Folik Asit (FOLAT): Yeşil yapraklı sebzeler, sakatatlar, kavun, portakal ve suyu, enginar, brokoli, pancar, bamya, maya, kuru baklagiller çok iyi kaynaklardır.
Pantotenik Asit: Her yerde bulunan anlamına gelen pantotenik asit tüm besinlerimizde bulunur.
Biotin: Yumurta sarısı, karnabahar, peynir ve yerfıstığı biotin kaynaklarındandır.
C Vitamini: Mevsimine göre özellikle turunçgiller, kuşburnu, kivi, çilek, brokoli, kırmızı ve yeşil biberler, kavun, yeşil yapraklı sebzeler, domates, karnabahar ve patates en iyi kaynaklardır.'

Huzur Sokağı 23. Bölüm 22 Şubat

Feyza, Bilal’in Şükran’a karşı duyguları olduğundan her geçen gün daha çok şüphelenmektedir. Diğer taraftan, Rezzan’ın bir sözü sayesinde yüreği yeniden umutla dolar. Hacer ise kız kardeşi Şükran’ın Bilal’le olması için elinden geleni yapmaya kararlıdır. Düğün öncesi kına gecesi hazırlıkları sürerken; Saadet bir fırsatını bulup nişanı bozmak istemekte ve bunun için de Bilal’den bir hareket beklemektedir. Kendini, Şükran’ı yanlış evlilik kararından döndürmek zorunda hisseden Bilal, bunu yaparken Feyza’yı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu arada yeni bir şirkette çalışmaya başlayan Feyza’yı ilk iş gününde, büyük bir sürpriz beklemektedir.Ünlü yazar Şule Yüksel Şenler’in aynı adlı eserinden esinlenerek çekilen Huzur Sokağı, herkesin büyük özlem duyduğu huzurlu bir semtin aynı mahallesinde yaşayan birbirine zıt iki kişinin yaşadığı dramatik ve ibret verici aşk hikâyesini ekrana getiriyor. Bambaşka dünyaların insanları olan Feyza ve Bilal’in ölümsüz aşkını anlatan dizi Huzur Sokağı ATV ekranlarında izleyici ile buluşuyor.Bilal’in Şükran’a karşı duyguları olduğundan her geçen gün daha çok şüphelenen Feyza, Rezzan’ın bir sözü sayesinde yeniden umutla dolar. Hacer ise kız kardeşi Şükran’ın Bilal ile olması için elinden geleni yapar. Düğün öncesi kına gecesi hazırlıkları sürerken; bir fırsatını bulup nişanı bozmak isteyen Saadet, Bilal’den bir hareket bekler. Öte yandan kendini Şükran’ın yanlış evlilik kararından döndürmek zorunda hisseden Bilal, bunu yaparken Feyza’yı kaybedebilir. Yeni bir şirkette çalışmaya başlayan Feyza’yı ise büyük bir sürpriz bekler.
Hepsi ve daha fazlası 22 Şubat Cuma akşamı Huzur Sokağı’nın 23. bölümü ile ekrana gelecek.
22. Bölümde neler yaşanmıştı…
Şahmaran Ailesi, Huzur Sokağı'ndaki yaşamlarına alışmaya çalışırken; mahalle sakinlerinin yardımlarına rağmen, onları bekleyen büyük zorluklar vardır. Hacer, yıllar sonra bulduğu kardeşi Şükran'ın mutluluğu için her şeyi yapmaya hazırdır. Bilal'in Şükran ile yakından ilgilenmesi, Feyza'yı rahatsız ederken; Bilal, Şükran'ı Emre ile evlenmemesi için ikna etmeye çalışır. Saadet de Emre'nin gerçek yüzünü görmüştür, ancak aklında başka planlar vardır ve evlilik hayalleri kuran Emre'yi büyük bir sürpriz beklemektedir.Huzur Sokağı'nın bir önceki bölümünde Huzur Sokağı'na yeni taşınan Şahmaran Ailesi, zorlansalar da yeni hayatlarına alışmaya çalışmıştı. Mahalle komşuları aileye elinden geldiği kadar yardım etmiş, ancak Şahmaran Ailesi büyük sıkıntılarla karşı karşıya gelmişti. Yıllar sonra kavuştuğu kardeşi Şükran için Hacer, her şeyi yapmıştı; onun mutlu olmasını isteyen Hacer, birtakım adımlar atmıştı. Feyza, Bilal'in son zamanlarda Şükran'la daha yakından ilgileniyor olmasından dolayı rahatsızlık duymaya başlamıştı. Bilal'in son dönemlerdeki uğraşı ise Şükran'ı Emre'yle evlenmemesi konusunda ikna etmek olmuştu. Emre ise Şükran'la evlendiğini zannederken kötü bir sürprizle karşılaşmıştı.
22 Şubat Cuma günü ATV ekranlarına gelecek olan Huzur Sokağı 23. Bölümde Bilal'in Şükran'a karşı bir şeyler hissettiğinden şüphelenmeye başlayacak olan Feyza, bundan emin olabilmek için bir adım atacaktır. Öte yandan Hacer, Şükran ve Bilal'i bir araya getirmek için büyük çaba sarf edecektir. Saadet, Şükran'ın kına gecesinde düğünün iptal edilmesi için bir girişimde bulunacaktır. Ancak onun öncesinde Bilal'in bir adım atması gerekecektir. Bilal, Şükran'ın yanlış bir evlilik yaptığını düşünerek onu fikrinden döndürmeye çalışacaktır. Onun bu hareketi Feyza'yı kaybetme riskiyle karşı karşıya gelmesine yol açacaktır. Feyza, çalışmaya başlayacağı yeni iş yerinde hiç de hoşuna gitmeyecek biriyle karşılaşacaktır.
Huzur Sokağı, 23. Bölümü ile 22 Şubat Cuma akşamı ATV'de!

Dila Hanım 22. Bölüm 22 Şubat

Nikah masasına oturan Dila Hanım ve Rıza Bey'i bekleyen büyük sürpriz ne?
Çok sevdiği atının ölümünün arkasında kimin olduğunu tahmin eden Dila öfke içindedir. Dila bu işin hesabını sormak için harekete geçer ve bakın neler olacak...Dila Hanı bu akşam saat 20:00'da Star TV ekranlarında.
Arka Sokaklar Dila Hanım kapışması
Arka Sokaklar dizisi Star TV'nin Dila Hanım ile kapıştı. Bu haftanın reyting sıralamasında 15 Şubat Cuma günü Arka Sokaklar, Dila Hanım'ı geride bırakmayı başardı. Dila Hanım'a yaklaşık 3 puanlık bir fark adan Arka Sokaklar ekibi geceyi birincilikle kapattı.
Arka Sokaklar ekibi Dila Hanım ile kapıştı! Dizilerin reyting sıralamasında Rıza Baba ve ekibi bu kez Dila Hanım'ı geride bırakmayı başardı. Reyting sıralamasında Cuma gecesini Dila Hanım'a 3 puanlık bir fark atarak bitiren Arka Sokaklar, gecenin en çok izlenen programı oldu.
Arka Sokaklar 274. bölümüyle Cuma akşamının en çok izlenen programı oldu. Rıza Baba ve ekibi, 19.84'lük izlenme oranıyla birinci olurken en yakın rakibi Dila Hanım ise 16.92'de kaldı. İşte geçtiğimiz Cuma akşamı dizide yaşananlar;
Ekip usulsüz bir şekilde işçi çalıştıran taşeron firma sahibi Kamil’in peşine düşüyor. Bir inşaat projesinin taşeron firma sahipliğini yapan Kamil, projede masrafları azaltmak adına işçi sigortalarını ödemez. Müteahhit Aydın bu konuda Kamil’i ikaz etse de işe yaramaz. Bu konu işçilerin arasında da huzursuzluğa sebep olur ve ilk ses Üzeyir’den çıkar. Üzeyir, sigortanın ödenmediğini, geçici bir süreliğine giriş yapıldığını sonra yine sigortasız çalıştırıldığını söyleyerek isyan eder.
Bu duruma işçilerinde şahit olmasına bozulan Kamil, adamları ve mühendis Hidayet’le Üzeyir’i oradan uzaklaştırır. Üzeyir’den bir daha haber alınamaz. Üzeyir’in ortadan kaybolması ve işçilerin haklarının yerine getirilmemesi işçilerden Fırat’ın bir şeyler yapmasına sebep olacaktır. Fırat önce olayı incelemeye gelen iş müfettişi Umut’a, Üzeyir’den söz eder, sonrada işçilere sendika tüzüğünü dağıtır. Fırat’ın bu başkaldırısı Kamil’i huzursuz eder. İşler Kamil’in sözleşmesinin feshedilmesine kadar gider. Kamil, işsiz kalmanın acısını Fırat’tan çıkaracaktır. Olayı inceleyen İş müfettişi Umut’un intihar değil, cinayet sonucu öldüğü anlaşılınca, emniyete alınan Hidayet, Üzeyir cinayetini de anlatır.
Ekip Hidayet’le beraber cesedin gömüldüğü yere giderken, Kamil’in adamları Ferdi’yle beraber Fırat’ın barakasının her yerine benzin dökerler. Ekip şantiyenin uzak bölümünde Üzeyir’in cesediyle ilgilenirken gelen yangın haberiyle inşaata koşarlar ve gördükleri manzara yüreklerini burkar.Rıza babanın Sümbül Hanım’ın lokantasına sık gitmeye başlaması Ayla’da değişimlere sebep olur. Ayla hem kendinde hem evinde radikal değişiklikler yapar. Melek, alışveriş yaptığı mağazanın verdiği promosyon kuponunu Mesut’la beraber gittikleri sinemadan çıkınca bulur ve beraber gitmeyi teklif eder. Promosyon beş yıldızlı bir otelin, çiftlere ücretsiz masaj hizmetidir. Mesut’la Melek masaja giderler. Tam masaj sırasında arayan Aylin, masaja beraber gittiklerini öğrenince, ekibin diline düşerler. Ekibin yürüttüğü bir diğer operasyon kadın pazarlayan bir şebekeyle ilgilidir. Rıfkı özellikle arap turistlere kadın pazarlayan bir eşcinseldir. Rıfkı’nın müşterileriyle sadece telefonda konuşması, hiç yüz yüze gelmemesi onun yerine başkasının gitmesiyle işin içinde ki herkesi ortaya çıkarabilecektir. Ve Rıfkı’nın yerine geçecek kişi Hüsnü olur. Hüsnü makyajı ve kıyafetiyle tüm emniyetin esprilerine konu olur. Hele ki Rıfkı yerine operasyona gittiğinde ki karşılaştıkları sürpriz görülmeye değerdir.

Arka Sokaklar 275.Bölüm 22 Şubat

Arka Sokaklar'ın bir önceki bölümünde sigortasız çalıştırıldıkları için isyan eden işçilerin başına gelenler ekrana taşınmıştı. Sigortasız çalıştırıldığı için tüm işçi arkadaşları adına isyan bayrağını sallayan Üzeyir, patron Kamil'in adamları tarafından şantiyeden uzaklaştırılmıştı. Üzeyir'in ortadan kaybedilmesinin ardından Fırat da isyan çıkartmıştı. Yapılan incelemeler sonucunda Kamil'in sözleşmesi iptal edilince Fırat'ın hayatı da tehlikeye girmişti. Müfettişin incelemesi Umut ve Üzeyir'in cinayete kurban gittiği gerçeğini ortaya çıkarmıştı. Ekip, cesetlerin gömüldüğü alana gittiklerinde şantiyede yangın çıkartılmış ve içler acısı bir görüntü ortaya çıkmıştı. Ayla, Rıza babanın Sümbül Hanım'ın lokantasına çok sık gitmeye başlaması karşısında hem kendisinde hem de evde değişiklikler yapmıştı. Melek ve Mesut, promosyon olan masaj için beş yıldızlı bir otele gitmiş ve kısa sürede ekibin diline düşmüştü.
22 Şubat Cuma akşamı Kanal D ekranlarına gelecek olan Arka Sokaklar 275. Bölümde ev sahibi olmak isteyen Sezen ve Tarık çifti, arabalarını internet üzerinden satılığa çıkartacaktır. Feridun isimli bir dolandırıcı aileye ulaşacak ve arabayı görmek için buluşma talep edecektir. Bir otoparkta gerçekleşecek buluşmanın ertesi günü Tarık ölü halde bulunacaktır. Ekip, Tarık'ı öldüren araba dolandırıcılarının peşine düşecektir. Melek'e gönderilecek bir çiçek herkesin dikkatini çekecek ve herkesin gözü Mesut'a çevrilecektir. Diğer yandan Zeynep, birbirlerine vakit ayıramadıklarını söyleyerek Murat'a dert yanacaktır. Bunun üzerine Murat, Zeynep'in gönlünü almak için dışarıda bir organizasyon planlayacaktır.
Arka Sokaklar 275. Bölümü ile 22 Şubat Cuma akşamı Kanal D ekranlarında seyirciyle buluşuyor.

İntikam 7.Bölüm 21 Şubat

Arsoy çiftinin 27. evlilik yıl dönümüdür. Bu nedenle önemli bir gazeteye ailece röportaj vereceklerdir. Yağmur, Emre’den röportajda özellikle kendisinden bahsetmemesini rica ederken Selen, ikiliyi gazetede öne çıkartacak bir hamlede bulunur.
Şahika’nın yeniden güvenini kazanmaya çalışan Adem, Yağmur’un peşini bırakmaz ve ıslahevi geçmişini öğrenir. Bu konudaki araştırmalarını derinleştiren Adem, Yağmur’un gerçek kimliğine çok yaklaşmıştır.
Yağmur, Emre’den röportajda özellikle kendisinden bahsetmemesini rica ederken Selen ise, ikiliyi gazetede öne çıkartacak bir hamlede bulunur. Selen hakkında araştırma yapan Hakan, onun Amerika’da olduğu dönemle ilgili bazı önemli bilgilere ulaşır. Yağmur’u Selen konusunda uyarır. Arsoylar, 27. yıldönümlerini aile içi bir yemek ile evde kutlarlar. Yemeğe Selen ve Cemre’nin davetlisi olarak Barış’ın katılması ortamın gerginleşmesine neden olur. Yemekte her ne kadar kendini tutmaya çalışsa da, hem Arsoy Ailesine hem de Yağmur’a birkaç çift laf eden Barış geceye damgasını vurur. Rüzgar’ın Yağmur’a aşkını ilan ettiğini öğrenen Emre masayı terk ederken, gece Yağmur için oldukça tatsız biter.
Şahika’nın yeniden güvenini kazanmaya çalışan Adem, Yağmur’un peşini bırakmaz ve ıslahevi geçmişini öğrenir. Bu konudaki araştırmalarını derinleştiren Adem, Yağmur’un gerçek kimliğine çok yaklaşmıştır. Emre ile Yağmur arasında sürpriz bir gelişme yaşanırken, hastanede Leyla’nın sağlık durumunda önemli değişiklik olur.Adem, Yağmur’un peşini bırakmıyor ve ıslahevi geçmişini öğreniyor. Bu konudaki araştırmalarını derinleştiren Adem, Yağmur’un gerçek kimliğini öğrenmeye çok yaklaşıyor. Arsoy çiftinin 27. evlilik yıl dönümüdür. Bu nedenle önemli bir gazeteye ailece röportaj vereceklerdir.
Aslı her şeyi organize ederken, evde telaş yaşanmaktadır. Yağmur da Şahika da Emre’ye bir türlü ulaşamazlar. Selen ise, sarhoş olan Emre’nin kendisine vurduğu iddiasıyla ortalığın iyice karışmasına neden olur.Yağmur tarafından reddedilen Rüzgar’ın ise morali çok bozuktur. Bir de Emre’nin barı kapatmadan kendi yatağında sızmış olması canını iyice sıkar. Yağmur’un Rüzgar’ı reddetmesi Hakan ile de aralarının açılmasına neden olur. Yağmur, Emre’den röportajda özellikle kendisinden bahsetmemesini rica ederken Selen ise, ikiliyi gazetede öne çıkartacak bir hamlede bulunur.
Selen hakkında araştırma yapan Hakan, onun Amerika’da olduğu dönemle ilgili bazı önemli bilgilere ulaşır. Yağmur’u Selen konusunda uyarır. Arsoylar,27.yıldönümleri aile içi bir yemek ile evde kutlarlar.Yemeğe Selen ve Cemre’nin davetlisi olarak Barış’ın katılması ortamın gerginleşmesine neden olur. Yemekte her ne kadar kendini tutmaya çalışsa da, hem Arsoy Ailesine hem de Yağmur’a birkaç çift laf eden Barış geceye damgasını vurur. Rüzgar’ın Yağmur’a aşkını ilan ettiğini öğrenen Emre masayı terk ederken, gece Yağmur için oldukça tatsız biter.
Şahika’nın yeniden güvenini kazanmaya çalışan Adem, Yağmur’un peşini bırakmaz ve ıslahevi geçmişini öğrenir. Bu konudaki araştırmalarını derinleştiren Adem, Yağmur’un gerçek kimliğine çok yaklaşmıştır. Emre ile Yağmur arasında sürpriz bir gelişme yaşanırken, hastanede Leyla’nın sağlık durumunda önemli değişiklik olur.
İntikam 6.bölüm özeti (Geçen Hafta)
Kendi izlerini silmek isteyen Adem, Leyla’nın apartman girişindeki kamera kayıtlarına ulaşıyor ve Leyla’nın evine kendinden sonra girdiği görülen Hakan’ın peşine düşüyor. Leyla yoğun bakıma alınır, durumu kritiktir. Polis intihardan şüphelenirken Haldun, Şahika’nın yaptırdığını düşünmektedir. Evdeki gizli kamera kayıtlarını izleyen Hakan, bunu Leyla’ya kimin yaptığını öğrenir ve hemen Yağmur’u arar. Haldun da Adem’den şüphelenir ve onu sorguya çekiyor...
Emre, Yolcu Bar’da çalışmaya başlamıştır. Selen bu durumu hiç vakit kaybetmeden Şahika’ya bildirir. Bu durum Haldun ile Emre’nin arasını iyice açar. Hakan ise büyük paniktedir. Kendi izlerini silmek isteyen Adem, Leyla’nın apartman girişindeki kamera kayıtlarına ulaşmıştır. Leyla’nın evine kendinden sonra girdiği görülen Hakan’ın peşine düşmüştür. Hakan, Yağmur’a bu işten vazgeçmelerini söyler. Adem’in ipini çekmeye kararlı olan Yağmur, Hakan’ı dinlemez. O gece yaşananların videosunu, Haldun’a gönderir. Selen, Emre’yi konsere gitmek için ikna eder ancak, onun Yağmur’u da davet etmesi canını sıkar. Fakat o gece evde çıkan bir sorun Yağmur’un önce gecikmesine, sonra da konsere gelememesine neden olur. Çaresiz kalan Yağmur, Rüzgar’dan yardım istemek zorunda kalır. Barış ile Cemre de artık sevgilidir. Fakat Barış’ın onunla gezebilmek için yeterli parası yoktur. Hakan’dan yardım ister. Adem’in ailesi için büyük bir tehdit olduğunu anlayan Haldun, onu uzaklaştırır. Adem kendisine kurulan tuzağı fark etmiştir. Hakan’ın kiminle çalıştığını öğrenmeye çalışır. Hayatı tehlike de olan Hakan, Yağmur’dan yardım ister.
Yağmur, Hakan’ı Adem’in elinden kurtarmak üzere harekete geçerken, Selen ise Emre’nin her geçen gün daha çok bağlandığı Yağmur’dan kurtulmak için yeni bir yol bulmuştur. Rüzgar ise tüm cesaretini toplar ve Yağmur’un evine gelir.

Umutsuz Ev Kadınları 53. bölüm 21 Şubat

Kanal D’nin Perşembe akşamlarına damgasını vuran dizisi Umutsuz Ev Kadınları başarılı bir şekilde yoluna devam ediyor. Umutsuz Ev Kadınları, 21 Şubat Perşembe akşamı 53. Bölümü ile Kanal D ekranlarına geliyor.
Umutsuz Ev Kadınları'nın bir önceki bölümünde Oğlunu kendisinden uzaklaştırdığını düşünerek ondan intikam almak isteyen Cemil, ateşlediği silahla yanlışlıkla Yasemin'i vurmuştu. Restoranın açılış günü Elif, küçük bir hataya imza atmıştı. O küçük hata, her şeyi alt üst etmeye yetmişti. Bu hata Ömer'in Elif'e tavır almasına sebep olmuştu. Güzellik salonunda Zeliş'in karşılaştığı kötü sürpriz, Kudret'i bir anda katil zanlısı yapmıştı. Altay, Kerem'in de kendisinden şüphelenmesi üzerine Arzu'yu ve annesini polise şikayet etmek zorunda kalmıştı. Diğer yandan Mert de Cemil'in Sinan'a zarar vermesini engellemek için korkunç bir yolu tercih etmişti
Heyecanla beklenen Umutsuz Ev Kadınları 53. Bölümüyle 21 Şubat Perşembe akşamı Kanal D ekranlarına geliyor.
Umutsuz Ev Kadınları'nın bir önceki bölümünde Turgay, beklenmedik bir anda evlilik teklifinde bulunarak Yasemin'i şok etmişti. Bunun üzerine ciddi kararlar almak zorunda kalan Yasemin, Sinan'dan da bir adım atmasını beklemişti. Cahide, oğlunu Nermin'den uzaklaştırmayı başaramayınca onu öldürmeye karar vermişti. Nermin, kendisini sürpriz bir şekilde ölümle burun buruna bulmuştu. Ömer'in tavırları Elif'i çileden çıkarmış ve Elif, işten ayrılmıştı. Bunun üzerine her ikisini de çok üzen bir gelişme yaşanmıştı. Küçük bir Trafik kazası geçiren Zeliş için hayatında yepyeni bir sayfa açılmıştı.
21 Şubat Perşembe Kanal D ekranlarına gelecek olan Umutsuz Ev Kadınları 53. Bölümde Sinan'ın mahalleden taşındığını öğrenecek olan Yasemin, kendisini suçlayacak ve Sinan'ı affettirmek için onun peşine düşecektir. Kızı İrem'in hamile olduğunu öğrenecek olan Nermin, hayatının en büyük şoklarından birini yaşayacaktır. Şehmus'un dolabındaki pahalı elbiseleri ondan izinsiz alacak olan Zeliş, başını derde sokacaktır. Elif, Ömer'in evde hasta bir şekilde yatmasından dolayı pizzacıda çalışmaya başlayacaktır. Çocukların bakıcısıyla kavga edecek olan Ömer, Elif'in zor durumda kalmasına sebep olacaktır.
Heyecanla beklenen Umutsuz Ev Kadınları 53. Bölümüyle 21 Şubat Perşembe akşamı Kanal D ekranlarına geliyor.

Tansiyon hastalarına yeni bir umut

Toplumda yaygın olarak görülen esansiyel hipertansiyon hastalığının sebebi farelerle ortaya çıkarılacak. ÇOMÜ, hastalığın şifresini çözmek için sıçanlar üzerinde çalışmalar yapıyor. Farelerin hastalığa ve tedavi yöntemlerine verdiği tepki tansiyon hastalarına da umut olacak.Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde ÇOMÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji AD Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Hakkı Engin Aksulu ve Doç. Dr. Coşkun Silan koordinatörlüğünde yürütülen çalışmalar hipertansiyon hastalarına ümit olacak.

Hipertansiyonun en yaygın şekli olarak bilinen esansiyel hipertansiyonun ortaya çıkış faktörleri tıp dünyasındaki esrarını koruyor. Bu konuda çalışma başlatan ÇOMÜ bilim insanları, deney hayvanları ve tansiyon hastaları üzerinde hastalığın seyrini izliyor. Kalp dolaşım sistemini, sinir ve hormon sistemlerini, böbrekleri içeren birden fazla sistemi etkileyen bir hastalık olan hipertansiyonun, güçlü genetik faktörleri içerdiği düşünülüyor. Bunun yanı sıra, esansiyel hipertansiyonun bazı risk faktörleri ile de ilgi olduğu, bu faktörlerin de hipertansiyonu daha yaygın ve daha şiddetli yaptığı tahmin ediliyor.

ÇOMÜ'de başlatılan çalışmalar, esansiyel hipertansiyonun sebebinin bulunması ve buna yönelik tedavilerin geliştirilmesi hedefini taşıyor. ÇOMÜ Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi Buket Güngör, "Sıçanların tuzla hazırlanmış özel yemleri var. Sıçanlar tuza karşı hassas. Bir kısmını tuzla, bir kısmını normal yemle besliyoruz. Bunların yanında ilaç benzeri maddeleri de var. Onların da sıçanlar üzerinde tansiyon ve hipertansiyona etkilerini araştırıyoruz. Esansiyel hipertansiyon, toplumun yüzde 25'inde görülen bir rahatsızlık. Sebebi belli değil. Biz de bu çalışmayla, esansiyel hipertansiyonda tuzlu diyetle beslenmenin etkilerini araştırmaya çalışıyoruz. Bu çalışmanın yanı sıra bir başka araştırmamız daha var. Orada hipertansiyon hastalarıyla çalışıyoruz. Orada tuzlu diyetin hastalar üzerindeki etkisini inceliyoruz. Burada da aynı şekilde hayvanlar üzerindeki etkisine bakıyoruz" dedi.

Kaynak:Sabah

Ayva suyu Hastalıklara iyi geliyor

Ayva suyu, yüksek mineral ve bol vitamin içeriği ile birçok hastalığa karşı koruma sağlıyor. Uzmanlar özellikle kış aylarında ortaya çıkan öksürük, anjin, bronşit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva suyu içilmesini tavsiye ediyor.Ayva suyu içeriğindeki C vitamini, kalsiyum, demir, protein ve karbonhidratlar ile birçok hastalığa karşı kalkan görevi görüyor. Kış aylarında sıklıkla karşılaşılan bronşit, anjin, öksürük gibi rahatsızlıklarda ayva suyu desteği ile tedavi süreci hızlanabiliyor. Uzmanlar üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva ve ayva suyunu öneriyor.

Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, soğuk havalarda görülen öksürük, anjin, bronşit gibi hastalıkların tedavisinde ayva suyunun kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Ayva suyunun pek çok faydalı özelliği bulunduğunu belirten İnanç, "Soğukların artmasıyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarında önemli bir artış gözleniyor. Vitamin açısından güçlü meyve suları bu hastalıkların yayılmasını engellerken, özellikle ayva suyu yoğun C vitamini içermesi ile tedavi sürecinde etkili oluyor. Ayrıca antiseptik özelliği bulunan malikasit ihtiva etmesi sayesinde enfeksiyonel hastalıklardan koruyor." şeklinde ekledi.

Ayva suyunun, kış hastalıklarının yanı sıra içeriğindeki vitamin ve mineralin kalp ve damar hastalıkları, ishal problemleri ve hazımsızlık sorunlarının tedavisinde de etkili olabileceğini belirtiliyor.

Kaynak:Sabah

Galatasaray-Schalke Karşılaşması 20 Şubat

Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Stadı'nda oynanacak ve saat 21.45'te başlayacak karşılaşmayı İskoçya Futbol Federasyonu'ndan William Collum yönetecek. Collum'un yardımcılıklarını Martin Cryans ve William Conquer yapacak. Alan Mulvanny'nin dördüncü hakem olarak görev alacağı karşılaşmanın ilave yardımcı hakemleri ise Robert Madden ve John Beaton.
TANIDIK HAKEM
 William Collum daha önce Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi H Grubu'nda deplasmanda Romanya ekibi CFR Cluj ile oynadığı karşılaşmayı da yönetmişti. Galatasaray deplasmandaki bu zorlu karşılaşmayı, Burak Yılmaz'ın 18, 61 ve 74. dakikadaki golleriyle 1-3 kazanarak çok önemli bir üç puan kazanmıştı.
Galatasaray'ın Akhisar Belediyespor maçında Drogba'ya 30 dakika şans veren teknik direktör Fatih Terim, yıldız golcüyü, performansı sonrasında Schalke maçında ilk onbirde başlatacak. Terim, Drogba ve Burak Yılmaz'ı bir arada oynatarak, Schalke'nın hata yapmaya müsait olan savunmasına baskı uygulamayı planlıyor. Sneijder'i bu ikilinin arkasında sahaya sürecek olan tecrübeli teknik adam, uzun süredir ligde cezası nedeniyle forma giymeyen Melo'yu da orta göbeğe çekerek savunmasını sağlama alacak.
TERİM'İN İDEAL KADROSU İLK KEZ
Şampiyonlar Ligi'nde istediği sayıda yabancı oyuncuya yer verebilecek olması Fatih Terim'i bu maç öncesinde rahatlatıyor. Terim isterse sol kanatta Riera ile Amrabat'ı aynı anda oynatabilecek. Ancak Sneijder'in sola yakın serbest adam durumunda oynayacak olması, Amrabat'ı taktik gereği kulübeye yollayacak. Aynı şekilde savunmanın sağında da Eboue'nin formasını Sabri'den geri alması bekleniyor.
G.Saray'ın Schalke karşısındaki muhtemel onbiri şöyle bekleniyor:
Muslera- Eboue, Semih, Dany, Riera- Hamit, Melo, Selçuk - Sneijder, Burak- Drogba. Ayrıca Elmander, Umut, Sabri, Hakan Balta, Yekta, Amrabat gibi isimler de kulübede olacak.
Galatasaray Drogba'lı Sneijder'li kadrosuyla Şampiyonlar liginde önemli bir maça çıkıyor.

Oses Türkiye Finalistler Süprizler 18 şubat

O Ses kim olacak?
Türkiye'nin en çok izlenen ses yarışmasında, final için nefesler tutuldu. Canlı yayında Türkiye'nin O Sesi seçiliyor.
Dünyada "The Voice" olarak bilinen "O Ses Türkiye"nin muadillerinden tek farkı, yalnızca sese odaklanması... Christina Aguilera, Cee Lo Green, Adam Levine ve Blake Shelton gibi ünlü isimlerin jüri koltuğunda oturduğu The Voice'un Türkiye versiyonunda jüri üyeliğini Hülya Avşar, Hadise, Murat Boz, Mustafa Sandal ve Acun Ilıcalı yapıyor.
Adayları arkası dönük olarak dinleyen jürinin, sesi beğendiği taktirde koltuğunu çevirip adayla yüzyüze geldiği yarışmada en önemli amaç, sesin dış görünüşün gölgesinde kalmaması...
Çılgın müziği ve dansıyla meşhur olan MTV ödüllerinde dahi kendi kategorisinde birinciliği kapan ünlü DJ PSY, konser için Türkiye'ye geliyor.
Aylar öncesinden Gangnam Style şarkısıyla ünlenen PSY'nin İstanbul'a geleceği söylentileri çıkmış, bir çok ünlü tarafından da doğrulanmıştı.
Gangnam Style'ın geleceği artık netleşti, hatta afişlerde yerini aldı.
Meşhur Gangnam Style'ın buralara kadar gelmesinde parmağı olan Acun Ilıcalı'nın asıl amacı tabii ki PSY'yi kendi programına çıkarmaktı.
Gangnam Style Türkiye'de vereceği konser öncesi Acun'un programına çıkacak.
Ülkesinde mal varlığı oldukça yüksek olan PSY, ailesiyle birlikte sık sık Türkiye'ye zaten geldiğini öğrenen Acun Ilıcalı bu fırsatı kaçırmadı.
MTV ödüllü PSY için Türkiye'de pek çok yapımcı ve menajerle beraber Acun da devreye girmişti.
O SES TÜRKİYE'YE GELECEK
Acun Ilıcalı'nın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği; Hülya Avşar, Murat Boz, Hadise ve Mustafa Sandal'ın jüriliğini yaptığı meşhur program O Ses Türkiye'de Gangnam Style dinleyeceğiz.

O Ses Türkiye yarışmasının finaline çıkacağı belirlenen Gangnam Style'ı seslendiren Güney Koreli şarkıcı PSY, GNL menajerlik şirketiyle anlaşmasını tamamladı.
İstanbul'da vereceği konser için 250 bin dolara anlaşan PSY, Acun'un programından ayrı bir ödenek alacak.
NE ZAMAN GELİYOR?
1 milyar 311 milyon kişinin izleyerek rekorlar kıran PSY, bu haftasonu Acun'a konuk oluyor.
Bu hafta finali gerçekleşecek olan O Ses Türkiye'ye Gangnam Style geliyor.
Bu hafta finali gerçekleşecek olan O Ses Türkiye'ye Gangnam Style geliyor.

Öyle Bir Geçer Zaman Ki 103.Bölüm 19 Şubat

Hikaye, 1967 yilinda, Istanbul’un eski semtlerinden birinde baslayan ve günümüze kadar sürecek olan bir zamani dilimini içerir.

Hikayenin odaginda Akarsu ailesi vardir. Anilan zaman içinde bu ailenin dagilmasi, aile bireylerinin bu dagilmadan aldiklari etkiler ve her birinin bu etkiler altinda sekillenen hayat hikayeleri sergilenir. Denizci olan Ali Akarsu’nun, Hollandali Carolin’le olan aski, karisi Cemile Akarsu tarafindan ögrenilince, yasanan büyük sikintilar ve bu durumun yarattigi olumsuz kosullar, Cemile, Ali ve çocuklari üzerinde, hayatlarinin geri kalanini sekillendirecek kalici etkiler birakir.

Hayatla ve birbirleriyle olan mücadeleleri, bir çok travmanin izlerini tasiyarak, sürer.

20 Dakika 8. Bölüm 19 Şubat

20 Dakika'nın bir önceki bölümünde Başkan'ın evinde mahsur kalan Duru, telesekreterle birlikte evden çıkmaya çalışmıştı. Kaçış planı son anda çıkan bir pürüzle engellenmişti. Bunun üzerine Ali, Muavin'in lojmandaki evine girmeye çalışmıştı. Hayatta kalmanın yolunu bulan Melek, Akrep ve Muavin'e karşı ayrı ayrı zafer kazanmıştı. Tüm mahkumlar, Melek için yek vücut olmuştu. Ali'nin Ozan'a çok ihtiyacı olduğu anda Ozan görevden alınmıştı. Ozan, Ali'ye yardım etmeye çalışmıştı.
19 Şubat Salı akşamı Star TV'de yayımlanacak olan 20 Dakika 8. Bölümde herkesi alarma geçirecek olan Muavin, çok önemli bir telefon numarasına ulaşacaktır. Telefonun diğer ucundaki ses ise çok daha sürpriz bir isim olacaktır. Ali, Melek'e yardım için dışarıda çaba sarf ederken Melek içeride de kendisine yardım edecek bir aday belirleyecektir. Melek, o ismi planın bir parçası yapabilmek için uğraşacaktır. Kedi de plan gereği hapse düşecektir. İlk ziyaretçileri ise Kuzgun ve sürpriz bir isim olacaktır. Tayfur ve Duru da ilginç bir sürprizle karşılaşacak, hemen ardından komiser Ozan'a ulaşmaya çalışacaktır.
20 Dakika nefesleri kesecek 8. Bölümüyle 19 Şubat Salı akşamı Star TV ekranlarında olacak.Dizinin bu hafta ekrana gelecek bölümünde Ali de dışarıda Melek için çalışmaya devam eder. Ama artık Melek'in de yardımına ihtiyacı vardır. Melek'in aklında bunun için mükemmel bir aday vardır. Onu plana dahil etmek için ne gerekiyorsa yapar.

Hapise düşen artık sadece Melek değildir. Kedi de Ali için hapse girer. Orada iki ziyaretçisi olacaktır. Biri Kuzgun, diğeri ise Kedi'yi bile şaşırtacak birisidir. Kuzgun kendisiyle ilgili önemli bir sırrını babası ile paylaşır.

Seksenler 51.Bölüm 19 Şubat

Ahmet Nazlı'ya gülleri kimin gönderdiğini bulabilecek mi? Ergun ve Nazlı aşkının akıbeti ne olacak? Niyazi, Ergun ve Nazlı’yı Köşeye Sıkıştırıyor! Aşklarını gizlemekte gün geçtikçe daha da zorlanan Ergun ve Nazlı, bu sefer de Niyazi’ye yakalanır! Ergun ve Nazlı’yı plakçı dükkânında el ele gören Niyazi, bu duruma oldukça sinirlenir ve Ahmet’le konuşmaya karar verir! Ergun ve Nazlı şimdi ne yapacaktır? Fehmi emekli ikramiyesini bankerlere yatırınca Rukiye panik olur. Öte yandan Elvan’ın okul hayatına geri dönmesi Şahin’in hiç hoşuna gitmez. Elvan’ı artık pastanede göremeyen Şahin başka çözüm yollarına başvurmak zorunda kalır… Umutsuz âşık Ahmet, Gülden’in okulda ne yaptığını merak edince onu takip etmeye karar verir… Takip edildiğini fark eden Gülden, bu durumdan oldukça rahatsız olunca çareyi Nazlı’yla konuşmakta bulur…
Seksenler dizisi yayınlanan son Elvan'ın eğitim hayatına geri dönmek istemesiyle evlilik hayalleri suya düşen Şahin, Almanya'ya geri dönmeye karar veriyor. Seksenler dizisi eğlenceli sahnelerle 51. Bölümüyle 19 Şubat 2013 Salı akşamı ekrana gelecek. Rasim Öztekin, Özlem Türkad, Şoray Uzun, Ceyhun Fersoy ve Vural Çelik 'in oynadığı sevilen karakterleriyle Seksenler dizisi.
TRT 1'nin en eğlenceli dizisi Seksenler'ın 19 Şubat 2013 Salı akşamı yayınlanacak yeni bölümünde neler yaşanacak?
Salı akşamları ekranda nostalji rüzgarları estiren "Seksenler", bu akşam izleyiciyle 50'nci randevusuna çıkacak. Şahin'in sürpriz kararının damga vuracağı dizide; Ergun ve Nazlı'yı el ele gören Niyazi, Ahmet'e gördüğü gerçekleri anlatmaya karar verir. Niyazi'nin Ahmet'le konuştuğunu gören Ergun ve Nazlı, ne yapacaklarını kara kara düşünmeye başlar.
19 Şubat 2013'te yayınlanacak dizinin son bölümü hangi olaylara sahne oldu
Orjinal Adı
Seksenler
Oyuncular
Rasim Öztekin, Özlem Türkad, Şoray Uzun, Ceyhun Fersoy, Vural çelik, İlker Ayrık, Serhat Kılıç, Ayşe Tolga, Pelin Akil, Doruk Evcim, Tansu Taşkıran, Kerem Yüksel, Müfit Can Saçıntı, Hacı Ali Konuk, Osman Büyükercan, Berat Yenilmez, Onur Dilber, Tolunay Donat, Can Kalaycıoğlu, Can Akçam, Devrim Özcan, Betül Berk
Yönetmen
Müfit Can Saçıntı
Yapımcı
Birol Güven
Program Ekibi
Senaryo: Murat Aras Müzik: Aydın Sarman Yapım Koordinatörü: Arzu Tan Yapım Sorumlusu: Kerem Dikilitaş

Kayıp Şehir 22. Bölüm 18 Şubat

Kadir, Aysel’i kurtarıyor. İkili, kötü hava koşulları nedeni ile geceyi bir pansiyonda birlikte geçirmek zorunda kalıyor. Kadir, Aysel’i bulur. Onu, Ethem’in adamlarından kurtarır ancak, ikili takip edilmektedir. Üstelik İrfan da onlara yetişmek üzeredir. Kötü hava koşulları nedeniyle Aysel ve Kadir en yakın pansiyona sığınmak zorunda kalırlar. İrfan da Ethem’in gizli sığınağını bulur ancak geç kalmıştır. Öfke ile geri döner. Ethem de Aysel’i elinden kaçırdığı için deliye döner. Onlar da İstanbul’a doğru yola koyulur. İsmailler’in evinde ise büyük acı yaşanmaktadır. Bebeğini kaybeden Zeynep içine kapanmış ve İsmail ile konuşmamaktadır. Meryem ve Vahide, karı kocanın arasını yumuşatmaya çalışırlar. Seher de Zeynep’e destek olmaya gelir, orada annesi ile karşılaşırlar. Zehra da her yerde Kadir’i aramaktadır. Ondan haber almak için İrfan’ı arar. Hem Aysel’in hem de Kadir’in telefonları kapalı olduğu için İrfan son bir çare Ethem’i arar. Ancak o da ona, “Aysel seninle kaçmadı mı?” diye sorunca, “acaba Kadir ile Aysel birlikteler mi?” diye içine iyice kurt düşer. Zehra çöpten aldığı numarayı sürekli ararken, İrfan’ın yolu Kadir ile Aysel’in kaldığı pansiyona düşer.

Telefon numarasının Aysel’e ait olduğunu öğrenen Zehra, Kadir’in kendisinden ayrılacağını tahmin etmektedir. Kadir bir an önce nişanı atmak için onunla konuşmak istedikçe, Zehra işi yokuşa sürüp kaçar. Halinden ve tavırlarından bir sorun olduğunu anlayan Selma, Zehra’yı sıkıştırır. İkili kafa kafaya verir ve Kadir’e Aysel’i unutturmak için bir plan yaparlar.
Kayıp Şehir 22. ve yeni bölümü ile 18 Şubat Pazartesi akşamı Kanal D ekranlarında olacak.

Karadayı 19.Bölüm 18 Şubat

Karadayı'da aşk doruklara taşınıyor. Feride hala gerçekleri bilmiyor. Dava karara bağlanmadı ama Feride bir karar aldı içindeki bu aşkı öldürecek.

Karadayı'nda işler karıştı. Feride kalemi kırmadı. Mahkemeye gelen küçük Nazif, Feride'yi etkiledi.  Davayı erteleyn Feride içindeki aşkı yangını söndürmek için Bolu'ya gitip kafa dinleyecek kendi ile başbaşa kalacak. Aşkını kaybetmek istemeyen kişi ise Mahir sevdiği kadını herşeye rağmen kaybetmek istemiyor. Feride'nin arkasındna Bolu'ya giden Mahir Feride'ye aşkını itiraf ediyor. Feride bunun karşısında donup kalıyor. Bakalım Feride bu aşka tekrar bir şans verecek mi?

Mahir’in Feride’ye aşkını ilan etmesi, özel bir gecenin de başlangıcıdır. Turgut ise, Feride ve Mahir’in yaşadığı aşk dolu anlara şahit olur. Turgut bütün öfkesini Mahir’den çıkarmak ister.
Yasin, Serra’yla ilgili sürpriz bilgilere ulaşır. Mahir ve Feride, Serra’nın bir suç ortağı olduğundan şüphelenirler.
Turgut’un Feride’ye olan aşkından emin olan Serra, Turgut’la ilgili konuşmak için Feride’nin karşısına çıkar!

Trabzonspor Fenerbahçe Karşılaşması 17 Şubat

Trabzonspor Fenerbahçe Karşılaşması 17 Şubat 2013 hangi tv kanalında saat kaçta başlayacak ? Bu sezon deplasmanda oynadığı ligin 5'inci haftasındaki Fenerbahçe maçından golsüz beraberlikle ayrılan, ligin 8'inci haftasında Beşiktaş deplasmanından 1-1'lik beraberlikle dönen ve ilk yarının son haftasında sahasında Galatasaray ile golsüz berabere kalan bordo-mavililer, derbi maçlarda galip gelemedi.
Bordo-mavililer, Fenerbahçe'yi mağlup ederek bu kez derbilerdeki ilk galibiyetini almayı hedefliyor.
Trabzonspor 'da teknik direktör Şenol Güneş'in takımdan ayrılmasının ardından göreve gelen Tolunay Kafkas, bordo-mavili takımın başında ilk büyük maçına çıkacak.
Bordo-mavili takımı, Kafkas yönetiminde ligin 20. haftasındaki Gaziantepspor maçında 4-1 galip gelmiş, geçen hafta da Sivasspor'a deplasmanda 2-0 mağlup olmuştu.